POMAK ADEM AĞA: 50 KİLO DİNAMİTLE DEMİRYOLUNU UÇURAN KAHRAMAN
Kırklareli’nin Armağan (Hediye) Köyü’nden olan Pomak Adem Ağa, milli mücadelenin unutulmaz kahramanları arasında yer alır. Milli mücadelede adı tarihe geçenler kadar, isimsiz kahramanlar da vardır. Ancak Pomak Adem Ağa, adını milli mücadele tarihine yazdırmayı başarmış şanslı kişilerden biridir. Anadolu’da savaş tüm hızıyla devam ederken, Adem Ağa, Batı Trakya’da Yunanlılara karşı yapılan harekâtların başında yer almış ve silahlı müfrezesiyle önemli başarılara imza atmıştır. Yüzbaşı Fuat Balkan komutasında görev almış ve gösterdiği yararlıklarla takdir toplamıştır. Fuat Balkan, hatıralarında Adem Ağa’dan övgüyle bahsetmiştir.
Yüzbaşı Fuat Balkan, milli mücadele yıllarında Ankara hükümetinin emriyle Batı Trakya’da görevlendirilmiş ve kurduğu 300 kişilik çetesiyle Yunan kuvvetlerine büyük zorluklar yaşatmıştır. Kırklareli’nde kurduğu bağlantılar sayesinde bu harekâtları daha da güçlendiren Fuat Balkan, Batı ve Doğu Trakya’dan topladığı yetenekli silahşörlerle Yunanistan’daki stratejik hedefleri başarıyla vurmuştur. Bu başarıların en büyük destekçilerinden biri ise Adem Ağa ve müfrezesidir. Onların görevi, Mesta Karasu Nehri üzerindeki demiryollarını tahrip etmek, telgraf hatlarını kesmek ve düşman kervanlarına saldırılar düzenlemekti. Fuat Balkan, hatıralarında özellikle Adem Ağa’nın, Mesta Karasu Nehri üzerindeki demiryolunun ilk tünelini 50 kilo dinamit ile havaya uçurmasını detaylı bir şekilde anlatmaktadır. Adem Ağa, bu büyük dinamiti kilometrelerce taşımış, tünelin ağzına yerleştirmiş ve başarılı bir patlamayla demiryolunu devre dışı bırakmıştır.
Adem Ağa, Kırklarelili diğer çete arkadaşlarıyla birlikte iki yıl boyunca Batı Trakya’da destan yazmıştır. Anadolu’da zafer kazanıldıktan sonra, Yüzbaşı Fuat Balkan’ın teklifi ve Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın emriyle, çeteler memleketlerine geri dönmüş ve geçimlerini sağlayacak imkanlar kendilerine sunulmuştur. Adem Ağa da köyü Armağan’a dönmüş ve burada mütevazı bir yaşam sürmeye devam etmiştir.
Adem Ağa’nın torunu Orhan Aksoy, dedesinin büyük bir kahraman olduğunu ancak hayatı boyunca alçakgönüllü bir şekilde yaşadığını anlatmaktadır. Aksoy, dedesinin milli mücadele döneminde inanılmaz fedakarlıklar yaptığını ve bu mücadeleye canı pahasına bağlı olduğunu aktarmaktadır.
